Tuesday, March 08, 2005

Ruh

Çok tanıdık gelen bu duygular, gene bir uçurumun eşiğinde olduğumun habercisi. Üzerine serip kendimi uyumak istiyorum, unuttuğum her şeyi hatırlamak için. Teninle tenimi bağlamak istiyorum, terini kana kana içmek. Dişiliğimin kumanda ettiği bir eti sana sunmak değil amacım. Amacım her neyse vakit geçiyor artık. Zaman kötülüğün habercisi galiba. Bir düş selinin içinde soluk alıp vermek istiyorum seninle beraber aynı ritimde. Denize karşı seninle beraber, sırtını duvara dayadığında seninle beraber, ellerini toprağa buladığında seninle beraber, midene indiğinde lokmalar seninle beraber. Seninle beraber ben. Ben seninle beraber hep sen, sen, sen.

Bir gariplik olarak geçişimi kutlamak istiyorum, tüm uçan hayvanlara sunduğum yüreklerle.

Aşk, ey aşk.!

Tanımını adımlarımı takip ettirdiğimde çözdüğüm bir bela. Öyle bir bela ki tüm titrek bakışlar göz bebeklerimde son buluyor.

Biliyorum gene. ;)

Gene bir çırpıda tanıdım. Kışın ince giysilerimle beni soğuktan koruyan o elleri. Hep aynı ruh başka gözlerde karşıma çıkıyor. Ruhun gözü var. Bebeklerimi ben bu ruhlarla besledim büyüttüm. Kocaman bakabiliyorum artık. Tedirginliğimi intiharla süsleyen bir yalnızlık bu benim yaşadığım. O ruh benim süt bedenime dokunup, gözlerime damladığında; bütün bebeklerim intihar ediyor bizimle beraber. Çığlıkların sus’ u yok. Bebeklerim gözlerimden düşerken başka bebekler ellerimden tutuyor. Düşüp durduğum yerin içinden geçip çılgına dönüşümü seyrediyorum. Sessizlik.

Biliyorsun senden başka kimse bilmiyor, izlemiyor beni. Tekrar tekrar deneyen, benim için Tanrıya yalvaran, gözümün nuruna dolmak için karşıma aldığımsın. Güzellikler var benim içimde, içim ki bilmediğin her şeyi sunacak sen bu eve geldiğinde.

Ayrık iki ruh birleştiğinde,
Güneş de ayrılır yörüngesinden.
Gelmek için; tekrar gitmemiz gereken,
Bir düş bu yaşadığımız.

No comments: