Wednesday, July 27, 2005

Zaman

Çayda akan su gibi , çölde esen yel gibi
Iste bir günü daha kayboldu ömrümün.
Ben ben oldukça iki günün gamini bir çekmem.
Biri geçip giden gün biri gelecek gün.

Ömer HAYYAM

Monday, July 04, 2005

Kıymetli Bir Gün,

Anımsıyorum,
Gece uykum çok bölündü, şimşekler çaktı-gök gürledi duydum yağmurun sesine eşlik eden her şeyi.
Bir soru hatırlıyorum, kıymetlilerimle ilgili. En çok ne yapabilirsin dediklerinde "yaşarım" dediğimi anımsıyorum.
Ve bu sabah o yüzden ben böyleyim.
Sevgimden yaşarım dedim, ve oyle mutlu yaşıyorum ki şu an sesim cıvıl cıvıl doluyor kulaklara.
Bugün yeni anlamış gibiyim sevebildiğimi.

Friday, July 01, 2005

Bazen,

Bu şehrin, yaşadığım evin, taşıdığım kalbin birer hapishane olduğunu zannediyorum.
Şehir hapsettiğinde başka şehirlere gidiyorum o an her şey uzak.
Ev hapsettiğinde başka arkadaşların evinde bulaşık yıkamak zevkli olabiliyor.
Kalbim hapsettiğinde ki bu daha basit. Susuyorum susuyorum - susup susup unutuyorum.

Dengesizliği kabul ediyorum.

Çok sevdiğim denizini bu şehrin, başka denizlere tercih etmeyi,
Rahatladığım mutfak masamı ve ufak televizyonumu başka evlerde eğrelti oturmaya tercih etmeyi,
Kabul edebiliyorum.

Kalbimin hükümsüzlüğünü anlamıyorum işte. O kadar sessiz ki, yeter artık yeter diye bedenimi sıkıştırmasını seyrediyorum.

Kalbim gel gitme,,,