Friday, April 21, 2006

23 Nisan

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun....

Bütün çocuklara mutluluklar...

Çocuk nefes gibidir, muhtaç olduğumuz...

Esen çocukları çok sever.
(Alphan ve Okan ve Alara yı daha bir sever.)

Ortaya Karışık,

Son günlerde yaşadıklarımı anlatan bir resim aradım.
Ağlıyordum ve ben bu resmi yaşamıştım.
Bir şarkı bulup onunla anlamını yükseltmek istedim bu yaşananları ve buldum:
Sezen Aksu bir harika ama idda ediyorum ben daha güzel söylüyorum bu şarkıyı;)

GİDEMEM
Bazen Daha Fazladır Her Şey
Bi Eşikten Atlar İnsan
Yüzüne Bakmak İstemez Yaşamın
O Kadar Azalmıştır Ki Anlam

O Zaman Git Hemen Radyoyu Aç Bi Şarkı Tut
Ya Da Bi Kitap Oku Mutlaka İyi Geliyor
Ya Da Balkona Çık Bağır Bağırabildiğin Kadar
Zehir Dışarı Akmadan Yürek Yıkanmıyor

Ama Fazlada Üzülme Hayat Bitiyor Bir Gün
Öyle De Böyle De Ayrılıktan Kaçılmıyor
Hem Çok Zor Hem De Çok Kısa Bir Macera Ömür
Ömür İmtihanla Geçiyor

Ben Bu Yüzden Hiç Kimseden Gidemem Gitmem
Unutmam Acı Tatlı Ne Varsa Hazinemdir
Acının İnsana Kattığı Değeri Bilirim Küsemem
Acıdan Geçmeyen Şarkılar Biraz Eksiktir

Bi Şiirden, Bi Sözden
Bi Melodiden, Bi Filmden
Geçirip Güzelleştirmeden Dayanmak Zor
Yıldızların O Işıklı Fırçası Azıcık Değmeden
Bu Şahane Hüzün Tablosu Tamamlanmıyor
Söz-Müzik : Sezen Aksu

Şimdi anlıyabilirim belki olan biteni. Fever'in dediği gibi point of no return.
Yada benim dediğim gibi Stop. if not...

Sen hiç inandığından gectin mi,? Yada inandığından geçmiş insan gördün mü,?

Sen yazdıklarınla var oldun mu hiç,?
Diğer hiç lerin seninle sadece baş edileceğini düşündüğü hiç kimse oldun mu,?

Hiç okurken düşündün mü,?

Mesela Oruç Aruoba okuyamıyorum artık. Çünkü okuduğumu tekrar okuduğumu
fark ettim ve tekrar ettiğimi hala anlamadığımı.

Megoloman gözükebilirim belki, belkide fazla gerçekci. Üstüne üstlük uydurukçu
olduğunu açık seçik beyan eden bir deli.

Her ne ise ve Her nasılsa. Durumun, kişilerin önemi yok.

Esen yap bakalım ortaya karışık:

"Ruhum bu yemekten hiç yemedi."

Tuesday, April 18, 2006

Son Olarak Söylemek İstediğim.

Yarla hoş geçinen kimse, yarsız kalmaz.
Müşterisi ile uzaklaşan tüccar, müflis olmaz.
Ay, geceden ürkmediği, karanlığından kaçmadığı içindir ki nurlandı.
Gül, o güzel kokuyu, dikenle hoş geçinmekle kazandı.

Mevlana

Thursday, April 13, 2006

Hakkımda,,,

Kendime Profil oluşturmak istedim malesef 1200 karakter diyor.
Yettiremedim o kadar kaptırdiğim için baya yazmısım. Bende bu şekilde başlık acmak istedim.
Ben Esen, nami diğer Ebda. Ebda nın anlamı en güzel olan, en çok dikkat çeken anlamında. Elalminda ise Ebda nın adası.Ebda da bir Ada insanı aslında.Ben uydurmayı çok seven birisiyim. Uydurduklarıma inanmayı-inandırtmayı ;) Yazmayı ve konuşmayı. Huzurlu-huzursuzum mesela. Ve pirinç yemeyi sevmem. Limonu çok severim. Dolapta limon olmayınca moralim bozulur. Peynirli ekmeğe bile bimon sıkabilirim. Kemalpaşa tatlısına da.. Meyvelerin hepsini yerim muz ve nar hariç. Kabak çekirdeği yanında beyaz uludağ gazoz süper bir ikilidir. Kebap yemeğe bayılırım. Ispanak köklü çorbayı ve iskembeyi ve hertürlü sakatatı çok severim. Çok aşık bir insanımdır. Ve herşeyi uç da yaşamayı severim. Çok iyi bir dost bir o kadar kaliteli düşman olabilirim. Yani sevdiğim zaman iyiyim demek oluyor bu.Dilimin ayarı yoktur. Sevmediğim birisine sarılamam bile. Hissetmediğim hiç birşeyi söylemem ve yaşatmam. Sarılmayı çok severim. Ellerim hep üşür. Deterjana ve bilimum kozmetik ürünlerine aşırı alerjim vardır. Çok fazla ve sert hapşururum. Burun damarlarımı çatlatıp kanatana kadar. Ev işi yapmayı yanlızken severim. İşime karışılması o insandan nefret etmemi sağlar. Kendi fikirlerim birinci gelir. Bu noktada bencil olabilirim.Kendimi çok severim. En önemli benim. Aileme çok bağlıyım. Onlar benim en değerlilerim. Alphan ve İlknur ablam bana asla ihanet etmeyen bu dünya üzerinde onlar için hayır demeyeceğim iki kişidir. Babamı felaket kıskanırım. Beni bir Emeli iki kere öpse uyuzlanırım.
Annemi çıldırtırım iş yapmadığım için. Ama çok da kavga edip çokda severim. Zehra bana her istediğini bir kelimeyle yaptırabilen dünya üzerindeki tek insandır. Emelimi ve dogurduklarina butun islerimin basinda tutarim. Ceyhuna asigim. Esime asigim. Davide seni cok seviyorum. İlk önce hayır derim. İzmiri çok severim.Genelde düşünmeden konuştuğum için çok pot kırarır. Hafif pisişik ve 6. hisleri güçlü fazlasıyla şanslı biriyim. 
Ben bazende delinin teki olduğumu düşünürüm.
Velhasıl bin kelam Ebda yani Esen kendine Muti bir insandır.O kadar...

Monday, April 10, 2006

Huzurlu ve Buğulu Gözler,

Huzurlu ve buğulu gözlerin sahibi benim,
Sildim bütün makyajı göz kapaklarımdan
Aynaya bakmayacağım - aksini yansıtacak gibime geliyor.
Ama ben buldum cevabımı.
Huzurlu-Huzursuz bir insanım - Gözlerimse buğulu,
Şimdi okurken bunları anlamayacaksın(-ız) gene birşey.
Zaten anlamanıda istemiyorum.
Kelimelerle oynamayı seviyorum.
Heleki hiç birşeyi ben unutmayınca(beynim kanama geçiriyor sanki.)
Şimdi durup düşüneceksin(-iz) saf sap,
haha ahahah ahaha
Kendi kendime çözdüm bu uyunun sırrını,
Zaten sır dediğim şey, eşşeğin aklındaki karpuz kabuğuymuş ya o ayrı ;)
Demek istediğim aslında buğulu gözlerime bakarken yalan söyledin(-iz)
Böylelikle ben oldum aşka atlamış Leyla,
Canım öyle yandıki- Anlattım hep anlamadın(-ız)
Deli dedin(-iz) bana, saçmalama dedin(-iz) bana,
Ortak bir hayat vardı elimizde,
Sevebiliyorduk mesela, yalan söyleyebiliyorduk buda ortaktı.
Ama biz huzuru arıyorduk hep tüm evrende,
Sen ve ben ve hepimiz.
Yani aşk da huzur du aslında.
Yalanda huzursuzluk du aslında.
Yani ben huzurlu olsaydım aşkıda derin yaşardım.
Bu durumda yani gözlerim yalan görmeseydi huzursuz da olmazdım.
Buğuda tutmazdı gözbebeklerim de.
Şimdi asıl olan benim,
Asıl olan da aşk.
Yani aşk yeryerde herşeyde.
Sadece sende sende değil.
Aşk tek değil.
Aşk büyük.
Ben büyük,
Aşk huzuru bulduğum yerde...

Friday, April 07, 2006

........Anlamsız...........................

Ayıp unutulur...Boşver, -Ebda-


?-Merhaba, Ben geldim
?-dünyaları getirsen boştu zaten,
hoşgeldin gülüm

Ne güzel bir diyalog değilmi...



I can do whatever I like...

Adsız II

Aglama,
Aglamak
Biraz öteye kaçmaktir.

Aglamak,
Hüzünle anlaşmak,
Ve kucaklaşmaktir.

Aglamak
Siginmaktir ne olsa,
Avuç açmaktir

Uzak da olsa, yakin da olsa
Biraz onu öteye itmektir.

Kişinin en kolay mutsuzlugu
Aglamaktir, geçiştirir umutsuzlugu.

Daha zoru var, susmak zor
Susmak bir agaç, dallarinda,
Susmak, aglamalari da tutuyor..

Özdemir ASAF

Derinleşen Akşamlar,

Bir sigara yaktım, durup düşündüm
Neyim var, neyim yok döküverdim önüme
Yeniden gözden geçirdim kendimi
Kendime yabancı düştüm gene
Nasıl da sert davranmıştım kendime
Şimdi daha iyi anlıyorum
Ben sokakların kural bilmez çocuğu
Bir başkası olabilir miydim hiç
Kendi yerime
Biraz da anılarla oyalansam
Yaşanmış ve bitirilmiş olanı
Nedense bir türlü sevemiyorum
Yeniden yaşamayı düşünmüyorum
En güzel sevinçlerimi bile
Her zaman kendime dar geliyorum
Ne zaman derinlerime dönsem
Yeni bir sayfa açılıyor önüme
Ne zaman yeni bir şeyleri özlesem
Neden bilmem
Kaskatı bir karanlık yerleşiyor içime

Afşar TİMUÇİN