Friday, July 21, 2006

Ebda Tatilde,

Yoğun geçen bir yılın ardından artık 15 günlük bir izni hakettim herhalde. Çok şey var yazıcak ama kıssadan hisse öğrendiklerimi özetlemek istiyorum.
1- Hayat anlamaya bile deymiyorken bu gözyaşları ne için,? kim için,? [İNATLA GÜLÜMSE]
2- Çalışan insan pas tutmaz. [DAHA ÇOK ÇALIŞMALIYIM]
3- Gerçek Dostu arama, o saten hep seninle. [BİRİCİK AİLEM HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM]
4- Alphan Seni Çok Seviyorum, Hep Seviyorum...

Sonra sevgili Ali'nin sitesindeki bu şiiri ilk kez okudum. En Şahanesinden gülümsedim. Sonra düşündüm nasıl biriyim hakkatten ben dedim ve buldum herkez bilmesi gerektiği kadarını biliyor, öğrenmesi gerektiğini öğreniyor. Çünkü ben adaleti tümüyle farklı biriyim. İşte bu bendim ve dik duruş çok hoşuma gitmişti. Şerefinize...

Gelelim tatil dönüşü olacaklara aslında tatil dönüşüne pek de bir şey bırakmadım bütün kargaşalarımı çözdüm ve yaşamım boyunca verip verebileceğim en mantıklı kararı verip yoluma devam ediyorum.
"hatırlayacaksın beni gözlerin yaşlarla dolarak
güzelliğin yalnız dizelerimde kaldığı gün..." (ecolopsis e teşekkürler)
HOŞÇAKAL(-IN)

Saturday, July 08, 2006

Halil İbrahim' in Sofrası

Neden böyle bir başlığı var bu yazının ilk iş onu açıklayayım. Öyle bir hayat ki bu benimkisi her şey var içinde. Yok yok...Acısı, tatlısı, ağlatanı, güldüreni, ayrılığı, ölümü, doğumu, başarısı, başarısızlığı, azmi, hırsı vs. vs... Eeee artık takip edemiyorum bende de filmin şeridi koptu.
Uzun zamandır yasanan kavgalar yitirdi bizi. Ve ortada aslında hiç birşey yokken...

Neyse uzatmanın manası yok.
Dun aksam ufak kırmızı şarap eşliğinde bitti.
Sarıldık ve ayrıldık. Yani bu havada da gidiliyormus...

Bursaya tepeden bakan o guzel manzaradan asagı iniyorum merdivenlerden etrafa baktım, nem kaldı diye. Ulucamının mınarelerı ısıl ısıl.. İşte o basamakta koyverdim gıttım kendımı.

Eksik ve yanlızım şimdi.
Hayat çok garip bakalım bundan sonrası için neler sunacak bana ve ben neler yaşamak isteyeceğim. Hüzün ve heyecanla bekliyorum.
Buda sana armağan olsun ben çok dinledim ağladım...

Ali Kocatepe - 41 Kere Masallah - Her Sey Senin Icin (Deniz Seki)

Şimdi ne yapacağım birazda onu anlatayım. Yıllık iznim bu yıl 3 hafta olmustu. Onun iki haftasını kullanmak istiyordum ara vermeden. Ve temmuzun son haftası cıkacaktım planlarım o yondeydi sanırım bunu daha erken bır tarıhe cekmeye calısacagım. Ve umarım olur.

Silkenelip kendine gel Muti diyor aynaya baktığım suret.
Kendime nankörlük etmemeliyim.
Yaşandı bitti - güzeldi geçti...

Hiç bir sey senin gibi güzel olmadı. Ben sana bakarken gözlerim kör olurdu, öyle severdim seni. İsterdimki sen ben hep beraber ve elele. Seni hiç unutmayacağım ve öyle güzel hatırlayacağım. Sende beni unutma..
Hoşçakal.

"beni unutma
unutama inşallah
unutursan kahrolurum
dilerim öyle olmaz..."

Monday, July 03, 2006

Geçmiş Günümüze Gelirse,,,

Aslında işlerim oldukça yoğun buna kadar anlatmak paylaşmak istediğim o kadar şey varki...

Şimdi-

Geçmiş geçip gittiği için mi geçmiştir. Geçmiş hep biten şeylerini sakladığı için mi geçmiştir. Neden Alphan düştüğünde geçti - bitti derim. Geçmiş canlanırmı,? Bir telefon, bir ses neler hisseder insan. Geçmiş neden hayal-meyal hatırlanır.
Geçmişten bugünü arıyan hayalet midir,?

Yaşam tüm olanaklarını sunuyor bizlere ve ben bu doğruyu bilirken emin olduğum birşey var geçmiş te ne olduysa varsın olsun iyiki olmuş. Ama asla canlanmalarına izin vermem.... (iyi yada kötü,, geçmişe bağlı geleceğe umutlu ;P )

Bu böyle biline...
Geçti- düştüm ve iyileşti ellerim, gözlerim.
Ve tekrar düşersem bunlarda geçip gidecek iyileşecektir.

Aynı şeyi bir kere denemek tecrübe ikinci kez demek ise aptallıktır....
Dönüşü olmayan rivayetten sesleniyorum o kadar katı ve ketum....