Friday, June 16, 2006

Olan biten den bi haber kalmayalım,,,

Çarşamba günü doktora gittim en sonunda. ;) Önce neden gittiğimi anlatayım sonrada doktorla aramızda geçen diyaloğu... eheheheBir evvelki hafta dan beri dilimin üzerinde garip ufak şişlikler çıkmıştı. Ya böyle bir şey ağzının içinde çıkartacak son insanım heralde. O kadar önem veriyorum ki dişlerime veee saçlarıma. Neyse sakınan göze çöp batar misali bulur beni ne idüğü belirsiz şeyler. İşte tam pimpirik birisi oluncada kafayı yedirtiyor hastalık insana birde elimin altında internet denen dünya olunca yok o hastalık oku kafayı ye yok bu hastalık oku kafayı ye. Çıldıracam kimse anlamıyor dalga geçiyor ciddiye almıyor beni. Bu pazartesi eczaneye gittim bir gargara aldım ve c vitamin takviyesi birde bissuru vitamini ihtive eden vitamin aldım. Mutlu oldum gargara geçir dedi ağzındaki yaraları. Tabi internetteki araştırmadan çıkan sonuç bunun aft olabileceği genelde stres den cıkacağı bir virüsün yada mikrobun neden olmadığı kesinlikle bulaşıcı olmadığıydı. Gargarayı anlatayım; acayip birsey lavabo hastane kokuyor ben agzımı calkaladıkca birde agzımın içi dişçiye gittiğinde hani uusturulursun ya aynen oyle uyusuyor tukuruklerımı toplayamıyom konusma konusamıyorum ;) ehehe harika bir durum. Pazartesi aksamı alperle beraber senfoni konserini dinlemeye gittik. İşte konsere gidene kadar benim bagırsaklarım çıldırttı bunu. Napayım, sanırım aldıgım vitamınler bozdu mıdemı heralde. Az yuruyoruz hemen bır tuvalet. ;) Neyse konser basladı da bitti benim tuvaletle olan ilişkim. Zavallı çişim geldi dedikçe çıldırıyor, zaten bıktı benim bu sokaklarda tuvalet arama huyumdan. Birşeyi heyecan yapınca böyle oluyom ben ;) Birde o birşey anlatmaya başladığında, neden bilmiyorum bu hep böyle oluyor.Çarşamba günü önce dişçim recep abiye gittim. Dilime baktı gene ehvamlandığımı söyledi, ordan çıktım KBB doktoruna gittim. Doktor çok
şenşakrak. Dilime baktı, bende ona gelmeden aldığım gargarayı felam gösterdim. Neyse İşte dinleyin,,
D - Çok mu stresli bir dönem bu
B - Evet iş çok stres yaptı bende
D - yok yok senin bir sevgilin varmı,?
B - eeeee neden ki,? var.!
B - neden sordunuzki,? bir an gülüştük.
D - yok yok, çok mu üzüyor seni.
B - ıhhımmm evet bazen.
D - daha üzülmezsen bu yaralar geçer.
D - sana yazdığım ilaçları kullan dur gargara yazayım ya dur yazmıyayım ben bu spreyi sana hediye edeyim.
B - yaaa, şeyyy, teşekkür ederim.
D - unutmadan baharatlı şeyler yeme bir müddet.
B - tamam yemem. İyi Çalışmalar.
D - :)
B - ;)

Gelelim iş hallerine...Çarşamba akşamı. Volkan actı telefonu. Bende diger hatta bir baskası ile gorusuyordum. Konusmam bitti. Arıyan benim bir arkadasımmıs. Alala beni arkadasım iş yerinden aramaski dedim. Bayan mı erkekmi dedim. Bayan dedi. alalala benim bayan arkadasım kimdir ki. 5 parmagı gecmez işten arayacaklar. Şaşırdım. 5 dak. içinde hat caldı ben aldım telefonu.
+ Esen Hn. la görüsebilirmiyiz.
- Buyurun ben esen.
+ Merhaba Esen Hn.
- Merhaba.
+ Ben xxxxxx firmasından xxxxx bey in sekreteriyim ismim xxxxxx.
- Evet.
+ Sizinle görüşmek istiyoruz. Cep telefonu numaranızı alabilirmiyim.
- Neden,? anlıyamadım xxxxxx Hn.
+ xxxxx bey sizinle iş çıkışı görüşmek istiyor.
- (Şok oldum ne oluyor diye) Siz benimle dalgamı geçiyorsunuz,?
+ Yoooo hayır. Biz sizinle xxxxxx fabrikasında beraber çalışmak istiyoruz. bir iş görüşmesi olucak bu.
- (Çok şaşırdım - büyük bir firma çünkü) iyi ama,
+ Zaten xxxxx bey e de siz eğitim vermişsiniz.
- Evet ben vermiş olabilirim.
- Yanlız şu an ben iş değiştirmeyi düşünmüyorum.
+ Düşündüğünüzde biz sizinle çalışmak istiyoruz.
- Çok teşekkür ederim.
+ Sizden haber bekleyeceğiz.
- İyi çalışmalar.
+ İyi Çalışmalar. Hoşçakalın.
+- Telefonlar kapanır.
Ben şok, arkadaslarım soruyor bu sefer nerden geldi teklif diye. ehahe. İnanırmısın acayip gururum oksandı. Hemen ertesi gün gittim patronuma soyledım boyle boyle bir durum var. Neden ne kadar ücret vereceklerini sormadın dedi.(Farkında degilim neden sormadım. Sanırım pazartesi günü arayacağım.)Net 1,5 verirlerse ne yaparsın dedi. Birden gitmem dedim. Aslına bakarsanız giderim. Yanlız bir çok iş teklifi benim bonservisimi istediğim için yarı yolda kaldı. Bu da kalabilir bilmiyorum. Çünkü 6 yıldır burda calısıyorum ben ve 1997 yılından beride iş hayatındayım. Bi fiil paramı kendim kazanıyorum ve ben 24 yasındayım. Biraz celişkili olsada, Öğrenme gücümü ve hırsımı biliyorum. Demekki bu da cevremin taktirini topluyor. Eeee bi zahmet hayatta yapabildiğim en iyi şey çalışmak. Biraz otistik bir durum söz konusu ;) bu yüzden kendimi bu konuda gayet basarılı goruyorum. Bu kadar sımarmalı, dozumu bılırım. Ogrenmem gereken bir kac ufak nokta daha kaldı bu eksıklerımı de tamamlayabılırsem tadımdan yenmez. ;))) İşte hayat bu. Yani benim için yaşamak için çalışmak lazım ;) Eeee çalışıp çalışıp bunların meyvelerini toplayabiliyorsan eğer helal olsun kız sana ;)

Gün bugün oldu. Dilimdeki yaralar iyileşiyor. Evet. Peki başka yaralar nasıl savar bunu kim biliyor,? Kim farkında,? Adına aşk demişler aşık oluyoruz. Adına acı demişler acıtıyoruz. Adına ayrılık demişler ayrılıyoruz.

Gün gelirde bir gün her kim, adem oğlunun yada havva kızının canını yaktıysa-acıttıysa; bu acıttığını acıyacaktır.İntikam geçikir asla yaşlanmaz çünkü... Ve intikam sadece kendinden alınan soğuk bir histir.-Ebda-

Günler gelip gider biz hep aşk yaşarız. Aslında aşk bir erkegin kirpigi değildir. Bunu anlayalı 2 yıldan çok oluyor. Aşk benim içimde, benden öte gidebildiği her mevsimde... Buna soru sorulamaz,,!

Ve bir gün geldiğinde hepimiz birbirimizden ayrılacağız... Öyle ayrılalım ki birbirimizden güle güle... Gönül böyle ister ama rüyadadır böyle düşündüğünde gönül. Hangi ayrılığa hazırlayabilir beden kendini. Hangi ayrılık geç kalmıştır ki. Hepsi erken gelir. Ve erken deriz her ayrılıp için. Hangi ayrılıp yüzünü gülümsetebilir insanın,? - Hiçbiri. Ayrılıklar acıdır, ağlarsın, bittiğini zannedersin. Ama o kader denen yazgı seninde elinden alındıgında ne kaybettıgını anlamak için gec kalırsın. Ayrılıklar davete erken gelir sense hep gec kalmak istersin. Umarım ayrılıklar sizin kapınızı şimdiden de erken çalmaz...

Sonsuz Sevgilerimle,,,

Wednesday, June 14, 2006

Benim Delikanlı Anlarım,,,

İşte bu anlar gelip - gitmeyi pek sevmez.
Oturup bir ufak içesim gelir.
Şişenin dibini bulup, aklımdakini yitirmek.
Bu anlar gelirde gitmek bilmez.
Usulca uyuya kalmak ister gönül taşın,toprağın üstünde.
Ardından yağmur yağsın üstüme, titresem ve sırılsıklam olsam.
İsterim ki bir çift göz baksın gözlerime uyandığımda,
Desem; bak nasıl kıydım sanada banada...
İşte bu kadar delikanlıyım ben içince.

Aslında baksan gözlerimin içine tüm çıplaklığımı göreceksin.

Eyvallah,,,

Friday, June 02, 2006

Alphan Büyüyor, ;)


Az kaldı dünya güzelim 1 sene daha büyüyecek... Artık bir kol saati var ve saat genelde üç, bes olarak degişiyor ;) Ve cok yakısan bir gözlüğü. Aman Allahım bir çocuk böylemi sevimli olur.. Gerçi bütün çocuklar hep sevimli. Bu çocuklar büyüdükleri zaman sevimsiz olabiliyorlar sadece ;))) Neyse Alphan dün beni ziyarete geldi. Masama oturdu bende hemen yeni bicik telefonum HelloMoto v3i ;Pp ile fotoladim onu.. Pazartesi gününü iple çekiyorum. Mali durumumu ayarlayabilirsem Havuç genç odasındaki turuncu tavşanlı koltuğu alıcam ona. Onunla aramızdaki iletişim garip. Benimle züpper eğleniyor. Zaten bende hayatta en çok bunu yapıyorum. Ya çocuk ateşler içinde yansa bile beni görünce hastalık felam unutuyor. Tabi bende ona o şekilde bağlıyım.. Bana Esen demesini istiyorum ama henuz dili donemedi ismime ;) Teyze değilim daha o yuzden Esen. Mesela Alara olduğunda da oda Esen desin isterim. Daha bir cıvık ;) Mesela benim uykudan uyanamama problemim var. Ama Alphan geldi de, yada Alphan ağlasın, ne bileyim oda Alphan koksun nasil uyanıyorum görmen lazım ;)) Buda bir AŞK işte. ;)
İşte ALPHAN...
ALPHAN BENİ DİSKO YA GÖTÜR,,,! I LOVE YOU ALPHAN,, I LOVE YOU ALPHANNNNN,,,!