Saturday, October 14, 2006

Soluğu Kesik

Soluğu kesildi ve yere düştü. İşte böyle bir anda kurtuldum demişti, tutmuştu ellerini. Hiç kimse anlamadı ellerindeki yılan soğukluğunu, gel zaman - git zaman aşk varmış dediler ve kız yerle gök arasına sığdıramadı aşk-ı.
Neyapmalıydı,?
Öyle sevip öyle istemiştiki, bilemedi. Kavgalar, kıskançlıklar, ardı arkası gelmeyen sorumsuzluklar... nasıl buraya gelmişti anlayamadı. Sadece sevdiğiydi ve yerle gök arasına sığdıramadığı.
Dediki; eğer bu ise "aşk" var git yoluna. Aşk-ı hiç yaşanmamış saymak istedi ama olmadı. Zaten herşey bir oyun değilmiydi,? Oyundu vede oynadı.
Kız ellerini havaya kaldırdı, gözlerini yumdu.
Bir, İki, Üç gözlerini açtı,
Hala orda,,,
Bir, İki, Üç ve parmak şıklattı, gözlerini açtı. Evet,
Sanki yarı saydam
Bir, İki, Üç ve derin bir nefes aldı, gözlerini açtı.
Sadece bir koku, kokusunu alıyorum dedi.
Ayağa kalktı, kokuya doğru yürüdü. Bir omuz darbesiyle içinden geçti Aşkın. Soğuk çok soğuk. Yere düştüler ve soluklar kesildi.
Herşeye karşın kuşların cıvıldadığı bir orman evde uyanmak ve taş duvarları olan oda evin büyük penceresinden bakarken gördü kendini. Pencereden seslendi; Alara hadi eve gel kızım...
Uzun sarı saçlarını dizlerime, badem gözlerini ellerime bırakan canımın canı o kovukta yaşıyordu. Evet gördüm ve soluğum kesildi.
Uyandım ve masal bitti.

Kaç zamandır yerde uzanıyorum farkında değilim.
Güneş tenime dokundu, saçlarımda dolaştı, dudaklarımı öptü. Yerde soluksuz uzanırken yağmurda geldi ziyaretime, öyle yağdıki içimi boşalttı, kalbime şimşekler çaktı ve ardından kar geldi, gögüzlerimi örttüler tane tane ve beklediğim rüzgar geldi. Esti, esti. Nem varsa soyundum ayağa kalktım. Çırılçıplak ruhumu, bedenimi rüzgara kattım ve yürüdüm.
Şimdi nerden esse hep çırılçıplak eser rüzgar ve delik deşik eder adamı. Nerden esse burnuma dolar kokusu.
Güneşten çatlamış dudaklarım, yağmurdan sırılsıklam olmuş saçlarım ve karın örttüğü bedenim erkendi gittiğinde. Doğru ergeç gidecekti.
Geç kaldı,
Erken gitti.
Soluğun kesik yerde uzanmış seniterk etti ve gitti...


21,09,06
00;45
Muti E
Ebda

1 comment:

gaykedi said...

Ona delice aşık olmuştum. Bu tutku arada sırada yara alsa da, devam etti. Sonra yoğun ilgi yavaş yavaş yerini hayal kırıklığına bıraktı.Ardından da aslında başka dünyaların, başka zihniyetlerin insanları olduğumuzu düşünmeye başladım.Tabii kolay olmadı durumu kabullenmek. Biten bir aşkta insan önce kandırıldığını düşünüyor. Sanki sevgili, olduğundan farklı görünerek beni aldatmıştı.

Önce kızgınlık, hayıflanma gibi duygular benliği sarıyor. Ama bir süre sonra gerçeği anladım: Bir... Ben onu nasıl görmek istiyorsam öyle görmüşüm. İki... O değişirken, aslında ben de değişmişim. O beni terk ederken, ben de onu geride bırakmış; başka ufuklara doğru yürümüşüm.Yine de bu durum onu sevgiyle anmama engel değil. Çünkü beğensem de, beğenmesem de; aynı fikirde olsam da, olmasam da, o beni zenginleştiren birisiydi...