(Baktım çok gelip-gidiyorum bari seri haline getireyim dedim onun icin oburu sıfırdı bu bir, mam.)
Nereye gidiyon kız der dediğinizi duyar gibiyim.
Neyse gidiyom gene işte bir zaman -ki zamanın meçhulluğü o çok hisseden hislerime bile doğmuyor. Ama bir düşünsenize abiler-ablalar otobüse binmekten yırttım, gerçi benim için ne fark ederki hemen bela ortamı yaratabilirim değil mi ;) Kesin yaparım ben ortaya karışık bir şeyler. Ara sırada gelir dökerim bütün incilerimi. 'Şey ben bir bok yedim' der başlarım anlatmaya işte ;)
Bakın eski ve yakın zamanlı bir örneği bu gidişlerin;
Sonra aklıma geldi benim Ayşe Sultanım'ın yakın arkadaşı Fatma Teyzem var. Hani hatırlarsınız bunların psikayatrileri bozuluyordu.(Baya ses getirmisti o yazı bir çok kişi bana Fatma teyzemi sormustu ;)) Gecen Pazar yat uyu demi yok kalk sen kapıların önünü süpür. Niye kedi enciği gormüş yıkanacakmış o kapılar. Ah annem be kafayı yedin sen. Alphan' ın dediği gibi; 'Esen sen kafayı yedin' ;) Kendisi bana bizzat ismimle hitap ederde, çünkü bu samimiyeti seviyorum ben. Neyse sabahın kör vakti kapı önündeki kumu, çakılı, cikolata ambalaşlarını, kedi enciklerini temizliyorum fatma teyze sarktı camdan asağı Esennn a esen. Nasılsın Fatma Teyze. İyi iyi. Kız baksana; Kedilere evlenmek sana dinlenmek yok bu hayatta... Nasıl yaFatma teyze sen çok yasa... Demekki birisi beni anlamış way be Fatma teyze koparttın beni baştan aşağı. Çok seviyorum seni,,,! Ama rafete varmam bilesin ;)))
Ardından bayılıyorum şu Ajda Pekkan'a. Çok severim. Burası görüntülü olsa taklidini yapardim ama değil tühhh ;) Bayılırım taklit yapmaya zaten ;Pp Annemde geçti bu huy. En sonunda bunu bir gen haline getirmeyi başardı.. auhauahuah
Vitrin şarkısını benim için dinletin dostlar. Benim favorim bu parça. Ama benden dinleyeceksiniz birde. Deliyim aslında allahına kadar deliyim... KALBİMİ VERECEĞİM ASLIMI GÖRENLERE...
**Şarkı tümüyle bana yazılmış sahipleniyorum işte, varmı bir sorusu olan. Yok....**
Şimdi ben bir şey daha yaptım, bir minik site daha henüz yapım aşamasında ama sitenin amacı benim En sevdiklerimin yakın takibi olacak... En çok ne ziftlenmekten hoşlanıyorsam onu yazacam işte. Anladın onu sen anladın ;)
Tıklarsan eğer ;)
Senden sonra tufan hani girişinde ispanyol abla söylüyor ya la la laaaaaa diye bayılıyorum, çıttırıyorum. Türkçeyi katlediyorum, ah ben var ya.... Bu şarkıda çok hoş be anacım. Vallahi albümü alıp dinleyin.. Ajda abla sen hiç yaşlanma, ajda abla sen çok yaşa....
Ölene kadar aşkı çağıracağım...
Ve şimdi Cool Kadın sırada. Ya harika ya. Dedim ya albümü tek geçtiklerime ekliyorum. Kırdılar abicim benide, benide kırdılar...
Sonra çok çalışıp kilo kaybına uğramadan geri döneceğim inşallah. Hatta kankam elleriyle besleyecek beni ki yanaklarım allık sayesinde degil doğal olarak allassın diye. Ya zorla tıkayacak agzıma yada sille tokap kızartacak yanacıklarımı bilmiyorum artık insafına kaldık ;Pp
Hafta sonları işten fırsat bulursam gelirim. Hoşçakalın dostlar, Hoşçakalın...
Varın söyleyin garip anama; analarda böyle yiğit doğurur...
Thursday, November 30, 2006
Wednesday, November 29, 2006
Seni Duymuyorum --- Duy Beni
Yalnizlik sevdi beni, bağladı ağzımı dilimi
Bilmediğim sığ sulara bıraktım yüreğimi
Bir gemi geçer elbet kavuşturur ikimizi
Beklemeyi bilirim seyredip açık denizi
Duy beni,
Dinle beni,
Sev gücün yettiği kadar
Yanarim ah elimizden uçup giden yıllara
Ayrılık kaderim mi,?
Duy Beni Dinle Beni Harun Kolçak Ali Kocatepe 41 kere maşallah albümünde söylemiş güzel.
-----
Birde Efsun diye bir ablamız var kendileride Duy Sesimi diye söylemiş. Konserinede gittim güzeldi.
Duy Sesimi
söyleyemem ben derdimi
sesim yok duyamassın
çok uzaktayım çok
ben güneşin
doğduğu taraftayım
oradayım
oradayım
oradayım
çok uzaktayım bilsen çok yanıbaşındayım
elinde bez masandayım
tarlada topraktayım
bir an olsun bakmadın
unuttuğun taraftayım
Bilmediğim sığ sulara bıraktım yüreğimi
Bir gemi geçer elbet kavuşturur ikimizi
Beklemeyi bilirim seyredip açık denizi
Duy beni,
Dinle beni,
Sev gücün yettiği kadar
Yanarim ah elimizden uçup giden yıllara
Ayrılık kaderim mi,?
Duy Beni Dinle Beni Harun Kolçak Ali Kocatepe 41 kere maşallah albümünde söylemiş güzel.
-----
Birde Efsun diye bir ablamız var kendileride Duy Sesimi diye söylemiş. Konserinede gittim güzeldi.
Duy Sesimi
söyleyemem ben derdimi
sesim yok duyamassın
çok uzaktayım çok
ben güneşin
doğduğu taraftayım
oradayım
oradayım
oradayım
çok uzaktayım bilsen çok yanıbaşındayım
elinde bez masandayım
tarlada topraktayım
bir an olsun bakmadın
unuttuğun taraftayım
Tuesday, November 28, 2006
Hareket Vakti
İs karası gibiyim o temiz ellerinde
Dil yarası gibiyim o masum sözlerinde
Kal deme hiç bunu benden isteme
Sus bu gece bana aşktan sakın hiç bahsetme
Dur bu gece bana dokunma beni delirtme
Sana boşuna umut vermek istemem
Çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerde
Bana ait bir şeyler var o sert gülüşlerde
Sen yine olduğun gibi kal
Benim için sakın değişme
Giderim bugün ha yarın
Hareket vakti gelince
Sen yine olduğun gibi kal
Misafirim bu şehirde
Bir el sallarsın yeter
Hareket vakti gelince
Mum gibiyim senin ışıl ışıl o gözlerinde
Kum gibiyim uçsuz bucaksız o çöllerinde
Kış gibiyim yakan yaz güneşinde
Süs gibiyim kadehteki o ruj izlerinde
Dil gibiyim yanağındaki o benimde
Kal deme hiç bunu benden isteme
HAREKET VAKTİ
- Önce Umay Umay dan dinledim ardından da Emre Aydın. İkiside harika, yudum yudum-
Dil yarası gibiyim o masum sözlerinde
Kal deme hiç bunu benden isteme
Sus bu gece bana aşktan sakın hiç bahsetme
Dur bu gece bana dokunma beni delirtme
Sana boşuna umut vermek istemem
Çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerde
Bana ait bir şeyler var o sert gülüşlerde
Sen yine olduğun gibi kal
Benim için sakın değişme
Giderim bugün ha yarın
Hareket vakti gelince
Sen yine olduğun gibi kal
Misafirim bu şehirde
Bir el sallarsın yeter
Hareket vakti gelince
Mum gibiyim senin ışıl ışıl o gözlerinde
Kum gibiyim uçsuz bucaksız o çöllerinde
Kış gibiyim yakan yaz güneşinde
Süs gibiyim kadehteki o ruj izlerinde
Dil gibiyim yanağındaki o benimde
Kal deme hiç bunu benden isteme
HAREKET VAKTİ
- Önce Umay Umay dan dinledim ardından da Emre Aydın. İkiside harika, yudum yudum-
Monday, November 20, 2006
Tam Ortasında Hayatının,,,
Bu bünyenin fişini çekmek istesem ayıp etmiş olmam herhalde. Çek fişi – bitir işi, Türk işi – Japon mucizesi beynim artık tüm durakların tozunu yuttuğunu olabildiğince sertçe kalemime indiriyor. İşin özü reddedilebiliri açıklayabilmekte değil mi,? Tamam bende onu söylüyorum zaten tüm reddettiklerinizi bana söyleyin size açıklayayım. İşte bu kadar cevap bilince delirmemek elde değil. Bu yarışmada sorulan soruların cevaplarını ben biliyorum.
Siz gelirken ben gitmiştim, beklemeyin…
19,11,06
21;20
Ebda
Siz gelirken ben gitmiştim, beklemeyin…
19,11,06
21;20
Ebda
Sunday, November 19, 2006
Ne getirdiğimi merak ediyorsunuz değil mi,?(Vol.3)
Merhaba Dostlar,
Neler oluyor bitiyor merak ettiniz değimli ;) Öncelikle albüm bilgisi vermek istiyorum. Şimdi mp3 furyasıyla artık kaset ve cd lere para verilmez oldu. Ama herkezin birkaç As albümü sanatçısı vardır değimli… Ben Özlem Tekin albümlerini satın alırım mesela çünkü Özlem ablayı tek geçerim.. ;) Neyse işte iki yıl oldumu bilmiyorum Mor ve Ötesi “Dünya Yalan Söylüyor” albümünü çok beğenmiştim. Hani albüm var albüm var bir albümün bütün şarkıları da güzel olur mu,? Olmuş işte yapmış abiler. Yada Demir Demirkan’ ın “2004/İSTANBUL” albümü şahanedir. Ya bu albümler yeni nesil albümlerden ama abiler ablalar sıkı durun bir albüm daha geliyor ve alın bu albümü hani olurmu bütün şarkılarıda güzel yapmış çocuk işte hepsi birbirinden güzel. Bilmem bilirmisiniz Manga nında katıldığı bir yarışma vardı hani üç ayaklı sandalyem diyorlardı ve İzmirliydiler evet evet belki hatırlayanlar olacak. 6. Cadde den bahsediyorum. Şimdi Celo bu satıları okurken fabrika günleri ve “Git” aklına gelecektir. Saygıyla selamlıyorum abicim.. Gidin ve alın Emre Aydın “Afilli Yalnızlık” Ben “Belki bir gün özlersin” ve “Bu kez anladım” tek geçiyorum… Ve “Hareket Vakti” harika yorumlanmış şöyle tarif edebilirim yudum yudum…
Ölsem ölsem ölsem hemen şimdi,,,!
Kaçsam gitsem kaçsam tamda şimdi,,!
Bu kez pek bi afili yalnızlık, aldatan bi kadın kadar düşman,
Ağzı bozuk üstelik, bırakmıyor acıtmadan
Bu kez pek bi afili yalnızlık, ağlayan bi kadın kadar düşman,
Tuzaklar kurmuş üstelik bırakmıyor acıtmadan
İçiyorum her nefeste, ne halim varsa gördüm,
Çok koştum çok yoruldum ve şimdi bende düştüm
İçiyorum her nefeste, ne halim varsa gördüm,
Çok koştum çok yoruldum ve şimdi bende düştüm
Sövdüm sövdüm sövdüm ben dünyaya
Acılara sokaklara ait olmayan insanlara
Deymezmiş hiç uğraşmaya,
Bu kez mecalim yok hiç dayanmaya dayanmaya
--
Şimdi ben gene kırıp dizimi oturacağım dediğim bir anda fıldır fıldır gezmeye başladım. Ve işlerim acayip yoğunlaştı. Yani bi dur be kızım. Kızım bi dur be. Yani bu tempoya nasıl dayanabiliyorum bilmiyorum. İnanın Haftanın 4 günüde 3,5 saatlik uykuyla nasıl yetebiliyorum nasıl civa gibi akıyorum çivi gibi çakılı kalıyorum bilmiyorum. Maşallah diyelim, maşallah kızım sana maşallah…
Çakkıdı çakkıdı oynadım hoppidi hoppidi hopladım. Aykutun kolunda evin yolunu buldum ama takside “çocuk” dediği için kırdım geçirdim. Kızım bir sus bak dövecem şimdi. Esen bi sus. Esen bi gülme. Ama çoçuk. Ehauehuahuehuah. Serseriyim gün akşam bilmem napayım ;)
*Hatırlatma;
17 Kasım günü benim için kıymetli bir insanın günüdür. İyiki doğmuşsun Ubermensch,,! İyiki de doğmuşsun Uber,,! *
5 Kasım Bolu etkinliğine gidememiş olmam ve etkinliğin hava koşullarından ötürü iptal edilmesi benimde bu havada İstanbula da gidilmez be anacım türküsünü tutturmamla beraber çakılı kaldım Bursa eteklerinde. Evet dön ve tekrar tuşuma bas. Auheuahueha ;)
Ardından kızlar ve arkadaşlar çok özledim sizleri, en yakın etkinliğe bırakmadan kaçıvericem yanınıza hani sizin çok sevdiğiniz İstanbulunuza ardından Güzel İzmire uğramasam ayıp olur… Bekleyenim çok…
Bursa grubu olarak 18,11,06 tarihinde buluşup Kaplıkaya ya gittik. Gittik ama niye. Sor bakayım niye; bir grup deli hepsinin elinde Fotoğraf Makinesi neymiş efendim Fotoğraf Çekicez ;) Anacım dağ taş tepe bayır tırmandık ayı inleri vardı el yapımı köprüler hoş bir sohbet vardı yan yan yürüdüğü iddia edilen yengeçler bile vardı ;) Çok güzeldi anlatacak tek kelime çok keyifliydi. Gülmekten ve fazla oksijende kafayı gene yaptım kahkahalarım çığırtkanlık seviyesine yükseldi ;) Çekim bitti şehre iniyoruz napalım tabiki çağ döner yemeye. Sanırım burayı fazla uzatmayayım çünkü aleyhime sonuçlanabilir gerçi delilleri yok ellerinde ama kaşınmıyorum. Açsam yerim ne var bunda ;))) Bu güzel gezi çin güzel arkadaşlığınız için tek tek teşekkür ediyorum..
Ve Fati. Fati arkadaşım fati. Bu adamın hayatında benimde bi rolüm olduğu için onu tanımış olduğum için iyi birisi olduğuma inanıcam az kaldı ;) Hala bana bir özür borçlusun, gömlekleri biriktir ve bana getir hepsini ütülüyeceğim… ;))))
Ve ve ve artık bir İtalyanla İngilizce konuşarak anlaşmaya çalışıyorum. Rekor kırdım rekor.. Hi Davide ;) Good bye Davide ;) ;Pp
Ve Kapanış bölümü;
“Festival gibisin katılmak istiyorum
Önlerden yer kapıp gözünü kalbime bekliyorum
Asaletinin bedeli çok kölen var belli beri
Hem biraz deli azdan çok da serseri
Adı lazım değil baş harfi ben…”
Kapandı;
Festival gibiyim,,,
Neler oluyor bitiyor merak ettiniz değimli ;) Öncelikle albüm bilgisi vermek istiyorum. Şimdi mp3 furyasıyla artık kaset ve cd lere para verilmez oldu. Ama herkezin birkaç As albümü sanatçısı vardır değimli… Ben Özlem Tekin albümlerini satın alırım mesela çünkü Özlem ablayı tek geçerim.. ;) Neyse işte iki yıl oldumu bilmiyorum Mor ve Ötesi “Dünya Yalan Söylüyor” albümünü çok beğenmiştim. Hani albüm var albüm var bir albümün bütün şarkıları da güzel olur mu,? Olmuş işte yapmış abiler. Yada Demir Demirkan’ ın “2004/İSTANBUL” albümü şahanedir. Ya bu albümler yeni nesil albümlerden ama abiler ablalar sıkı durun bir albüm daha geliyor ve alın bu albümü hani olurmu bütün şarkılarıda güzel yapmış çocuk işte hepsi birbirinden güzel. Bilmem bilirmisiniz Manga nında katıldığı bir yarışma vardı hani üç ayaklı sandalyem diyorlardı ve İzmirliydiler evet evet belki hatırlayanlar olacak. 6. Cadde den bahsediyorum. Şimdi Celo bu satıları okurken fabrika günleri ve “Git” aklına gelecektir. Saygıyla selamlıyorum abicim.. Gidin ve alın Emre Aydın “Afilli Yalnızlık” Ben “Belki bir gün özlersin” ve “Bu kez anladım” tek geçiyorum… Ve “Hareket Vakti” harika yorumlanmış şöyle tarif edebilirim yudum yudum…
Ölsem ölsem ölsem hemen şimdi,,,!
Kaçsam gitsem kaçsam tamda şimdi,,!
Bu kez pek bi afili yalnızlık, aldatan bi kadın kadar düşman,
Ağzı bozuk üstelik, bırakmıyor acıtmadan
Bu kez pek bi afili yalnızlık, ağlayan bi kadın kadar düşman,
Tuzaklar kurmuş üstelik bırakmıyor acıtmadan
İçiyorum her nefeste, ne halim varsa gördüm,
Çok koştum çok yoruldum ve şimdi bende düştüm
İçiyorum her nefeste, ne halim varsa gördüm,
Çok koştum çok yoruldum ve şimdi bende düştüm
Sövdüm sövdüm sövdüm ben dünyaya
Acılara sokaklara ait olmayan insanlara
Deymezmiş hiç uğraşmaya,
Bu kez mecalim yok hiç dayanmaya dayanmaya
--
Şimdi ben gene kırıp dizimi oturacağım dediğim bir anda fıldır fıldır gezmeye başladım. Ve işlerim acayip yoğunlaştı. Yani bi dur be kızım. Kızım bi dur be. Yani bu tempoya nasıl dayanabiliyorum bilmiyorum. İnanın Haftanın 4 günüde 3,5 saatlik uykuyla nasıl yetebiliyorum nasıl civa gibi akıyorum çivi gibi çakılı kalıyorum bilmiyorum. Maşallah diyelim, maşallah kızım sana maşallah…
Çakkıdı çakkıdı oynadım hoppidi hoppidi hopladım. Aykutun kolunda evin yolunu buldum ama takside “çocuk” dediği için kırdım geçirdim. Kızım bir sus bak dövecem şimdi. Esen bi sus. Esen bi gülme. Ama çoçuk. Ehauehuahuehuah. Serseriyim gün akşam bilmem napayım ;)
*Hatırlatma;
17 Kasım günü benim için kıymetli bir insanın günüdür. İyiki doğmuşsun Ubermensch,,! İyiki de doğmuşsun Uber,,! *
5 Kasım Bolu etkinliğine gidememiş olmam ve etkinliğin hava koşullarından ötürü iptal edilmesi benimde bu havada İstanbula da gidilmez be anacım türküsünü tutturmamla beraber çakılı kaldım Bursa eteklerinde. Evet dön ve tekrar tuşuma bas. Auheuahueha ;)
Ardından kızlar ve arkadaşlar çok özledim sizleri, en yakın etkinliğe bırakmadan kaçıvericem yanınıza hani sizin çok sevdiğiniz İstanbulunuza ardından Güzel İzmire uğramasam ayıp olur… Bekleyenim çok…
Bursa grubu olarak 18,11,06 tarihinde buluşup Kaplıkaya ya gittik. Gittik ama niye. Sor bakayım niye; bir grup deli hepsinin elinde Fotoğraf Makinesi neymiş efendim Fotoğraf Çekicez ;) Anacım dağ taş tepe bayır tırmandık ayı inleri vardı el yapımı köprüler hoş bir sohbet vardı yan yan yürüdüğü iddia edilen yengeçler bile vardı ;) Çok güzeldi anlatacak tek kelime çok keyifliydi. Gülmekten ve fazla oksijende kafayı gene yaptım kahkahalarım çığırtkanlık seviyesine yükseldi ;) Çekim bitti şehre iniyoruz napalım tabiki çağ döner yemeye. Sanırım burayı fazla uzatmayayım çünkü aleyhime sonuçlanabilir gerçi delilleri yok ellerinde ama kaşınmıyorum. Açsam yerim ne var bunda ;))) Bu güzel gezi çin güzel arkadaşlığınız için tek tek teşekkür ediyorum..
Ve Fati. Fati arkadaşım fati. Bu adamın hayatında benimde bi rolüm olduğu için onu tanımış olduğum için iyi birisi olduğuma inanıcam az kaldı ;) Hala bana bir özür borçlusun, gömlekleri biriktir ve bana getir hepsini ütülüyeceğim… ;))))
Ve ve ve artık bir İtalyanla İngilizce konuşarak anlaşmaya çalışıyorum. Rekor kırdım rekor.. Hi Davide ;) Good bye Davide ;) ;Pp
Ve Kapanış bölümü;
“Festival gibisin katılmak istiyorum
Önlerden yer kapıp gözünü kalbime bekliyorum
Asaletinin bedeli çok kölen var belli beri
Hem biraz deli azdan çok da serseri
Adı lazım değil baş harfi ben…”
Kapandı;
Festival gibiyim,,,
Thursday, November 09, 2006
Subscribe to:
Posts (Atom)